Sayfacıbaşının Seyİr Defterİ

Bir sayfacıbaşının gözünden, görsel-işitsel-düşünsel ve de geyiksel meselelerin gayri ciddi mütaalâlarını ihtiva eder.

02 Mayıs 2007

Ana! Dilim...

Yine kafamda yazacağım (aslında yazamayacağım) şeyleri tasarlıyorken, gördüm ki bizim Blogır Türkçeye dönmüş. Ya aslında böyle bir şeyi daha önce görmüş müydüm, yoksa ilk defa mı görüyorum bilmiyorum ama daha şimdiki yazımda farkettim.(ahanda yazarken yani)

İyi olmuştur inşallah, ne bileyim. Ben yıllarca Mikrosoft'un Türkçe çevirilerine içten içe bir saygı ve tebessüm beslemişimdir. Onun da nedenini hiç anlayamamışımdır. "Çevirmeli ağ"da neyi çeviriyoruz mesela, bunu çözememiştim. Ya da "varsayılan"ı ilk duyduğum zaman, belki bir uzaylı görmüşcesine olmasa bile şaşırmış, irkilmiş ve anlamının aklımda oluşturabileceği bir vadiden diğerine sürüklenmiştim sanırım.

Daha sonraları Linüks'çülerin Türkçelerini de gördüm. Onlar da iyiydi ama yine de Mikrosoft hep bir başka yerdedir. Linüks deyince aklıma geldi, daha önce de bahsettiğim gibi Linüks kurma/kullanam özürlüsü olduğumu anladım. O yüzden Mikrosoft'a daha bir sempatiyle yaklaşmaya başladım. Genel kanaatin aksine hayatımı ciddi ciddi kolaylaştırdığı için bir teşekkür mektubu falan bile yazabilirim.

Diğer yandan Gugıl'ın da hayatımı acayip kolaylaştırdığını ama bunu para istemeden yaptığını da hesaba katarsak, ya ona daha büyük bir saygı beslemem ya da Mikrosoft için düşündüklerimden feragat etmem gerekir gibi düşüncelere de garkoluyorum zamanla.

Bunlar karışık işler. Çok takılmamak lazım zira kafamı meşgul eden yeterince sıkıntım var. O kafa karışıklığıyla Gugıl'dan iç çamaşırı almaya da gidebilirim, belli mi olur...

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa