Sayfacıbaşının Seyİr Defterİ

Bir sayfacıbaşının gözünden, görsel-işitsel-düşünsel ve de geyiksel meselelerin gayri ciddi mütaalâlarını ihtiva eder.

09 Mart 2007

Çok Yorgunum, Beni Bekleme Kaptan

Sevgili Kaptan,

Bugünlerde acayip yorgunum. Ne yazı yazacak halim var ne de malzemem. Aslında ıkınsam çıkar. Eski defterleri biraz karıştırırım, biraz da kafadan uydururum olur. Ama sen incelik edip benim gibi saçma sapan, ipe sapa gelmez şeyler yazan birinin boş beleş günlüğüne bağlantı vermeyi uygun görmüşsün. Ne diyelim, sağ olasın.

Benim gibi kapanma düğmesi içe doğru olan bir insan, bir muhatap bulmayagörsün, özgüveni öyle bir artar ki sorma. Biz buna gaza gelmek de deriz bazen. İşte sevgili Kaptancığım, beni muhatap alarak öyle bir özgüven verdin, öyle bir gaza getirdin ki, bunu anlatmam çok zor. O yüzden artık bunu anlatmaya çalışmayacağım.

Sevgili Kaptan, madem bir günlük yapıp blogosferdeki yerini aldın, sadece seyir defterine bağlantı vermek yerine bir kaç birşeyler de karalayıverseydin ya, değil mi? Bak ben ne güzel karalayıveriyorum. Mühim olan nitelik değil nicelik.

Al bir de konuyla hiç alakası olmayan bir resim koyayım, bakar bakar tebessüm edersin.
Hadi kal sağlıcakla, sallan salıncakla!
Sayfacıbaşı

Not: Yorum falan da yaz istersen ama kimliğini gizleme benim gibi:))

Etiketler: , , ,

3 Yorum:

  • saat: 13 Mart 2007 10:19 , Anonymous Adsız dedi ki...

    Sevgili sayfacıbaşı! Senin sayfanı , tam hatırlamıyorum ama bir sayfadan diğerine sörf yaparken gördüm. yazıların hoşuma gitti. Özellikle yazı dilin. Birazcık 029ur.blogspottakine azcıkta olsa benzettim. Fakat sayfa ziyaretçinin az olması , seninde pek fazla üzerine düşmemen beni harekete geçirdi. Birazcık optimist bir insanım. Aşırı uçları sevmem. Reytinginin yüksek olması gerektiğini düşündüm. Senin adına yazılar yazdım. (İyi yazılar)
    Netekim bir kaç kişi bunun üzerine nezaketen commentsler bıraktı...
    Tabi Counter dan sen daha iyi takip edersin. Belkide okumaya devam ediyorlardır. Fakat gördüm ki Zorlamamak lazım. İçinden geliyorsa

     
  • saat: 13 Mart 2007 11:20 , Anonymous Adsız dedi ki...

    İçinden geldiğince, içinden geldiği zaman yazmalısın. Benimde bir kaç bloğum var. Ama yazmak istemiyorum. Maymun iştahlının tekiyim. Birşeyde bir zevk gördümmü hemen atlıyorum. Bloğumda herşey iyiydi. Zevk bitti kapattım. Şİmdi okuyorum. Bir kaç arkadaşımda oldu. HAtta görüşmeye başladık. Sonu gelmiyor. Rss Okuyucudan takip ederim seni.... kısmetse...
    :))))
    Salıncak deyince "salıncakta iki kişi" diye bir blog vardı sanırım.
    Konudan konuya atlıyorum ama bu Senin adına kötü şeyler yazmadım....

     
  • saat: 13 Mart 2007 16:40 , Blogger Sayfacıbaşı dedi ki...

    Konudan konuya atlamak iyidir, kaptan. Kaptan nereye gittiğini biliyorsa sorun olmaz.

    "Aslında ıkınsam yazarım" demiştim. Harbiden yazarım. Zira pek çok yazımı ıkınmadan da yazmıyorum. Ikınmak deyince elbette boşa yazmak anlamında kullanmadım. Benim şahsi görüşüm, yazarken de dikkatli olmalı insan. Tamam, içinden geldiğini yazmalı ama ne yazdığına da dikkat etmeli.

    Bunca yıllık muavinlik hayatımda bir kaptana, "gaptan, arkayı gapa"(kaptan arkayı kapat) ya da "ağar ol"(ağır ol) gibi bilgi verici mahiyette bulunan sözlerden daha fazla yol göstermişliğim yoktur. O bakımdan, senin gibi bir kaptana yol göstermek haddimi aşar. Ben sadece gönlümden geçeni dillendirdim.

    Hürmetler

     

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa